High Kelimesinin Türkçesi
İngilizce Türkçe Sözlük
- high
- n. yüksek yer, yüksek basınçlı bölge, büyük vites, rekor, zirve, uçma, lise
- high
- adj. yüksek, yukarı, uyuşturucu almış, üst, büyük, şiddetli, aşırı, önemli, soylu, yüce, ileri, üstün, neşeli, sarhoş, uçmuş, esrarın etkisinde
- high
- adv. yüksekte, yükseğe, lüks içinde
- high and mighty
- kurumlu, tepeden bakan
- high contrast
- Bilgisayar yuksek kontrastli
- high court
- yargıtay
- high density (disk)
- Bilgisayar yuksek yogunlukta
- high end
- Bilgisayar ust uc
- high explosive
- tahrip gücü yüksek
- high explosive bomb
- tahrip gücü yüksek bomba, tahrip bombası
- high farming
- aşırı gübreleme
- high favor
- büyük lütuf
- high fever
- yüksek ateş
- high fidelity
- doğala en yakın ses veren alet
- high flier
- gözü yükseklerde olan kimse