Is Kelimesinin İngilizcesi ve Almancası
İngilizce Türkçe Sözlük
- is a cash discount possible
- nakit indirimi olanağı var mı
- is an all day tour available here
- tüm gün turu var mı
- is an installment purchase possible
- taksit olanağı var mı
- is anyone hurt
- yaralı var mı
- is breakfast included
- kahvaltı dahil mi
- is evening dress required
- gece kıyafeti gerekli mi
- is fishing allowed here
- burada balık tutmak serbest mi
- is hunting allowed here
- burada avlanmak serbest mi
- is it available in a bigger size
- daha büyük boyu var mı
- is it close enough to walk
- yürüyüş yanında mı
- is it contagious
- bulaşıcı mı
- is it dangerous
- tehlikeli mi
- is it expensive
- pahalı mı
- is it far from here
- buradan çok uzak mı
- is it far to the bar
- bar buradan çok uzak mı
Türkçe İngilizce Sözlük
- is
- soot, black, smut
- iş
- working, occupational; regulation
- iş
- biz
- iş
- work, job; things to do, business, trade, affair, function, working, activity, assignment, commerce, dealing, mission, doings, employment, gig, handiwork, metier, stint, task; occupation, pursuit, profession, post
- iş
- ergo
- iş
- Bilgisayar work , job
- iş ahlâkı
- professional ethics
- iş alanı
- way
- iş alanları açma
- job creation
- iş analizi
- job analysis
- iş anlaşmazlığı
- industrial dispute
- iş anlaşmazlıkları komisyonu
- industrial tribunal
- iş arama
- job hunting
- iş arayan kimse
- job hunter, office seeker
- iş arkadaşı
- co worker, colleague, workfellow, yokefellow, yokemate, collaborator, cooperator
Türkçe Almanca Sözlük
- is
- Ruß [der]
- iş
- Arbeit [die], Geschäft [das], Handel [der], Affäre [die], Angelegenheit [die], Anstellung [die], Beruf [der], Betätigung [die], Dienst [der], Ding [das], Erwerbstätigkeit [die], Geschichte [die], Handlung [die], Kram [der], Sache [die], Stellung [die], Ta
- iş arkadaşı
- Kollege [der], Mitarbeiter(in [die]) [der]
- iş başı
- r Arbeitsbeginn.
- iş birliği
- e Zusammenarbeit.
- iş bölümü
- Arbeitsteilung [die]
- iş bulma
- Stellennachweis [der], Stellenvermittlung [die]
- iş bulma bürosu
- Stellenvermittlungsbüro [das]
- iş bulmak
- unterkommen
- is çıkarmak
- rußen
- iş gezisi
- Dienstreise [die]
- iş görmek
- servieren, taugen
- iş görüşmesi
- Dienstgespräch [das]
- iş güç
- Beschäftigung [die]
- iş gücü
- e Arbeitskraft.