Küçük Kelimesinin İngilizcesi ve Almancası
Türkçe İngilizce Sözlük
- küçük
- small, little, minor, mini, petty, petite, slight, younger, young, baby, junior, bantam, fiddling, not healthy, inconsiderable, minuscule, niggardly, one-horse, paltry, peanut, piddling, poky, remote, snug, tiddly, trifling, trivial, undersized
- küçük
- child, infant, young, minor, kid
- küçük
- mini, micro, infra, nano
- küçük
- Bilgisayar minor
- küçük adam
- minikin, pipsqueak, peanut
- küçük alet
- gadget
- küçük altı düz kayık
- dory
- küçük ama mükemmel
- bijou
- küçük araba
- compact, compact car, subcompact, pony, baby car, runabout, runabout car
- küçük araç gereç yapma
- gadgetry
- küçük arazi
- small holding
- küçük araziyi işleten çiftçi
- crofter
- küçük at
- pony, palfrey
- küçük azıdişi
- premolar
- küçük azıdişine ait
- premolar
Türkçe Almanca Sözlük
- küçük
- klein; gering; nebensächlich; unbedeutend; (ya
- küçük çaplı
- in Kleinformat
- küçük çocuk
- Kleinkind [das], Kleine(r, s) [der] [die]
- küçük dil
- Zäpfchen [das]
- küçük düşmek
- sich blamieren
- küçük düşürme
- Herabsetzung [die]
- küçük düşürmek
- blamieren, erniedrigen, herabsetzen, herabwürdigen, jdn verächtlich machen, kompromittieren
- küçük ev
- Häuschen [das]
- küçük görmek
- unterschätzen
- küçük hanım
- gnädiges Fräulein
- küçük harf
- kleiner Buchstabe